İngilizce Kolay Mıdır, Zor Mudur?

Aslında “ingilizce zor mudur” sorusunun en kısa cevabı, “evet kolaydır”. Tabi bu kadar kısa bir cevap pek bir işimize yaramayacağı için gelin bu konuyu biraz detaylandıralım.

ingilizce Zor Mudur?

Öncelikle İngilizce’yi diğer Avrupa dillerine göre kıyaslayabiliriz. Hiç bir bilginiz olmasa dahi, Avrupa dilerinden herhangi biriyle kıyasladığınız zaman bile bu farkı kolayca ayırt edebilirsiniz diye düşünüyorum. Diğer Avrupa dilleri çoğunlukla Türkçe gibidir, yani karışık ve biraz zordur. Fakat İngilizceyi ele alırsa, diğerlerine göre çok daha kolay olduğunu rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Çünkü İngilizce kelime ve cümle yapıları daha kolaydır. Ayrıca İngiliz dili çoğunlukla ülkeleri sömürgeleştirme sırasında da kullanıldığından kolay olması gerekmektedir, aksi taktirde bir ülkenin dilini zor bir dille değiştirmek kolay olmayacaktır.

Bu bahsettiğim nedenler bilimsel ya da dil bilgisine dayalı nedenler değildir, zira zaten benim pek umurumda değildir, ben sadece konuşma ve telaffuz ile ilgilenirim. Vermiş olduğum özel eğitimler de bu doğrultudadır.

Neden Kolay?

Bunların yanında ingilizce zor mudur sorusunun cevabını anlayacağımız bir çok nokta vardır. Ama ben size bunlardan en bariz olanını söyleyeyim; İngilizce dünya dilidir. İngilizce’nin dünya dili olması tabi ki bir tesadüf değildir. Tamam ABD’nin gücünden de kaynaklıdır lakin bunun yanında kolay anlaşılabilir-öğrenilebilir bir dil olduğu için dünya dilidir. Örnek verecek olursam, Almanca gibi zor bir dilin dünya dili olabilme şansı nedir?  Almanya dünyanın en büyük devleti bile olsa bu çok zordur. Bir dilin dünyanın ortak dili olabilmesi için kolayca konuşulabilir olması oldukça önemlidir.

Şimdi soracaksınız, “Kolaysa peki neden öğrenemiyoruz o zaman?”. Bu sorunun cevabı öncelikle eğitim sistemi, sonra ise sizsiniz. Eğitim sistemimiz genellikle ezber, gramer gibi yanlış ve gereksiz taktiklere dayandığı için  İngilizce (sadece kendi alanımla ilgili konuşmak gerekirse) öğrenme sürecimiz uzadıkça uzuyor ve asla nihayete ermiyor. Ayrıca yanlış ve gereksiz şeyler de öğrendiğimizden, bir gün gerçekten öğrenmeye başlayacak olduğumuzda maalesef bunlar bizi geriye götürüyor. Yani İngilizce öğrenmeye sıfırdan değil eksiden başlamış oluyoruz.

Örneğin ben derslerime kayıt yaptıran öğrencilere öncelikle şunu sorarım “daha önce almış olduğun bir İngilizce eğitimi var mı?” eğer bu sorunun cevabı evet ise derslerime daha geriden, yani eksiden başlarım. Çünkü kafada yer edinmiş yanlış ve gereksiz bilgileri öncelikle düzeltmem ve silmem gerekmektedir. Bu süreş te oldukça zor olabiliyor bu arada. Mesela hayatı boyunca “tomato” kelimesi “tomato” olarak okuyan birisine, onun aslında “tımeydo” olarak telaffuz edildiğini öğretmek zaman alabiliyor doğal olarak.

“Evde İngilizce Öğrenme Taktikleri” için tıklayın

Sizden kaynaklanan sorunu ise şöyle açıklayayım; her ne kadar sistem kötü de olsa, sizin yapabileceğiniz bir şeyler mutlaka vardır. Benim gibi bir çok insan hiç bir eğitim almadan kendi çabalarıyla İngilizce öğrenebiliyor. Ama tabi ki bunun için çokça azim, emek ve ilgi gerekiyor. Eğer bu bakımlardan kendinize güveniyorsanız, ben odaklanıp yaparım diyorsanız aşağıdaki mecralardan benimle iletişime geçebilirsiniz ve beraber bir yol haritası çizebiliriz.